Bu çalışma, Cumhuriyet Dönemi’nde popüler tarih yazımının karakteristik özelliklerini Malazgirt Zaferi örneği üzerinden inceleyerek devrin önemli bir popüler tarih yazarı olan Enver Behnan Şapolyo’nun tarih anlayışını, anlatı üslubunu ve tarihsel olgulara yaklaşımını kapsamlı biçimde değerlendirmektedir. Cumhuriyet’in erken yıllarında tarih yazımı, ulusal kimliğin inşasında stratejik bir eğitim ve propaganda aracı olarak kullanılmış; bu süreçte tarihsel olayların yeniden yorumlanması, toplumsal hafızanın şekillendirilmesi ve milli bilincin güçlendirilmesi özel bir önem kazanmıştır. Şapolyo, akademik tarihçiliğin katı sınırlarını aşan, geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen bir popüler tarihçi olarak öne çıkmış; eserlerinde hem didaktik bir anlatım kullanmış hem de kahramanlık ve milli birlik temalarını ön plana taşımıştır. Onun Malazgirt Zaferi’ni ele alış biçimi, Türk-İslam Sentezini besleyen söylemi ve idealize edici yaklaşımıyla Cumhuriyet tarih yazımındaki ideolojik yönelimleri açıkça yansıtır. Çalışma, Şapolyo’nun eserleri üzerinden popüler tarih yazımının anlatı yapısını, kaynak kullanımını, dilsel tercihlerinin işlevini ve tarihsel doğruluk düzeyini eleştirel bir çerçevede analiz ederek, bu yazım türünün milli kimlik inşasındaki
rolünü ortaya koymaktadır.
This study examines the characteristic features of popular historiography during the Republican period through the example of the Battle of Manzikert, evaluating Enver Behnan Sapolyo’s understanding of history, narrative style, and approach to historical events. In the early years of the Republic, historiography was seen as a strategic tool in shaping national identity, and the reinterpretation of historical events for public consciousness became increasingly significant. Sapolyo emerged as a popular historian who transcended the boundaries of academic historiography, aiming both to inform broader audiences and to reinforce national sentiment. His treatment of the Battle of Manzikert, marked by strong heroic themes and an emphasis on the Turkish-Islamic synthesis, clearly reflects the ideological currents guiding Republican-era historical narratives. The study critically analyzes the narrative structure, source preferences, linguistic strategies, and degree of historical accuracy in Sapolyo’s works. Ultimately, the example of Sapolyo illustrates how popular historiography in the Republican period operated as an influential instrument in constructing and legitimizing national identity.